Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Nedir?
- Muhammed Erdoğanoğlu

- 24 Haz
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 6 Tem

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kurumu: Hukuki Niteliği, Uygulama Alanı ve Eleştiriler
Giriş
Ceza adalet sisteminde sanığın ıslahı ve toplumla yeniden bütünleştirilmesi amacıyla geliştirilen alternatif ceza muhakemesi kurumlarından biri de Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kurumudur. 2005 yılında Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 231. maddesiyle Türk hukuk sistemine kazandırılan HAGB, mahkeme tarafından verilen cezanın belirli şartlar altında açıklanmamasını ve sanığın denetim sürecine tabi tutulmasını düzenler. Bu makalede, HAGB’nin hukuki niteliği, uygulanma koşulları, sonuçları ve bu kuruma yönelik eleştiriler ele alınacaktır.
1. HAGB’nin (Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması) Tanımı ve Hukuki Niteliği
HAGB, sanık hakkında hükmolunan cezanın, belirli koşulların sağlanması halinde açıklanmasının ertelenmesini öngören bir ceza muhakemesi kurumudur. Bu kurum, cezanın infaz edilmesinden önce sanığa ikinci bir şans tanınması amacını güder.
CMK m. 231/5’e göre; sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonucunda hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası ya da adli para cezası ise ve sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamışsa, mahkeme HAGB kararı verebilir.
2. HAGB’nin Uygulanma Koşulları
HAGB kararının verilebilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir:
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetinin bulunmaması (CMK 231/6-a),
Sanığın kişilik özellikleri, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki tutumu ve pişmanlık duyduğuna ilişkin kanaat oluşması (CMK 231/6-b),
Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmiş olması (CMK 231/6-c),
Sanığın rızası (CMK 231/6-d),
Hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az hapis ya da adli para cezası olması (CMK 231/5).
3. Denetim Süresi ve Sonuçları
HAGB kararı verildikten sonra sanık hakkında beş yıllık bir denetim süresi başlar. Bu süre zarfında:
Sanık, kasıtlı yeni bir suç işlemezse,
Denetimli serbestlik yükümlülüklerine (varsa) uyarsa,
mahkeme hükmü açıklamaz ve dava düşer. Bu durumda kişi, hiç mahkûm olmamış gibi kabul edilir (CMK 231/10). Ancak denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlenirse ya da yükümlülüklere uyulmazsa, mahkeme önceden verdiği hükmü açıklar ve cezanın infazı gündeme gelir. Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması süresince yapılması gerekenleri uzman bir avukat aracılığı ile öğrenmenizi tavsiye ederiz.
4. HAGB’nin Avantajları
Sanığa ikinci bir şans tanır: Özellikle ilk kez suç işleyen bireylerin topluma kazandırılması amaçlanır.
Ceza infaz kurumlarının yükünü azaltır: Hapis cezasının ertelenmesi, cezaevi nüfusunu dolaylı olarak azaltır.
Adli sicile işlenmemesi: HAGB kararı kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı olmadığından, adli sicil kaydında yer almaz.
5. HAGB’ye Yönelik Eleştiriler
a. Mağdur Hakları Açısından Sorunlar
HAGB kararları mağdur açısından tatmin edici bulunmayabilir. Özellikle suçun ağırlığına kıyasla yaptırım uygulanmaması, adalet duygusunu zedeleyebilir.
b. Rıza Zorunluluğu Tartışmaları
Sanığın rızası olmadan HAGB kararı verilememesi, bazı durumlarda cezadan kaçma yolu olarak kullanılabiliyor. Ayrıca uygulamada, rıza unsuru hakkında yeterli bilgilendirme yapılmadan sanığın HAGB’yi kabul ettiği görülmektedir.
c. İtiraz Yolu ve Hukuki Belirsizlikler
HAGB kararlarına karşı itiraz mümkündür, ancak bu sürecin sınırları uygulamada farklı yorumlara yol açmaktadır. Özellikle sanığın rızası olmadan HAGB kararı verilmesi ya da itirazın usulden reddi gibi durumlar tartışmalara neden olmuştur.
6. Karşılaştırmalı Hukukta Benzer Uygulamalar
HAGB benzeri kurumlar farklı ülkelerde de mevcuttur. Örneğin:
ABD’de bazı eyaletlerde ilk kez suç işleyen kişiler için “Deferred Adjudication” sistemi uygulanır.
Almanya’da cezanın ertelenmesi (Strafaussetzung zur Bewährung) kurumu, belirli koşullar altında benzer sonuçlar doğurur.
Bu uygulamalar, ceza adalet sistemlerinde cezalandırmadan önce ıslah yaklaşımının yaygınlaştığını göstermektedir.
Sonuç
HAGB kurumu, ceza hukukunun topluma kazandırma ve suçun tekrarlanmasını önleme amaçlarına hizmet eden önemli bir araçtır. Ancak bu kurumun uygulanmasında hak ve adalet dengesi gözetilmeli; mağdur hakları, sanığın rızasının bilinçli olup olmadığı ve mahkemelerin denetim yükümlülükleri titizlikle değerlendirilmelidir. Ayrıca toplumdaki “cezasızlık algısını” önlemek için HAGB kararlarının daha şeffaf ve denetlenebilir hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır.







Yorumlar