Mal Rejimi Tasfiyesinde Usulî ve Maddî Çerçeve, Evlilikte Mal Paylaşımı

Giriş Evlilikte Mal Paylaşımı

Türk Medeni Kanunu’nun 202, 218 ve devamı maddelerinde düzenlenen mal rejimleri, evlilik birliği içerisinde eşlerin malvarlığı unsurlarının statüsünü ve evliliğin sona ermesi halinde uygulanacak tasfiye hükümlerini belirler. 01.01.2002 tarihinden itibaren yasal rejim, edinilmiş mallara katılma olup, aksine sözleşme ile TMK m. 242 vd. çerçevesinde mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı veya mal ortaklığı rejimleri seçilebilir.

Mal Rejiminin Sona Ermesi ve Tasfiye Talebi:

TMK m. 225 uyarınca mal rejimi; eşlerden birinin ölümü, boşanma, iptal veya mal rejiminin değiştirilmesiyle sona erer. Tasfiye, sona erme tarihinden geriye doğru, rejimin yürürlükte olduğu süre boyunca edinilmiş malların ve kişisel malların tespit edilmesi, borçların mahsup edilmesi ve kalan artık değerin katılma alacağı hesabına konu edilmesi suretiyle gerçekleştirilir.

Tasfiye Yöntemi ve Hesaplama Esasları

Tasfiye sürecinde; öncelikle malvarlığı unsurları kategorize edilir (TMK m. 219–220). Değer tespiti, sona erme anındaki sürüm değeri üzerinden yapılır (TMK m. 232). Katılma alacağı, artık değerin yarısı üzerinden hesaplanır (TMK m. 236). Değer artış payı alacağı ise TMK m. 227’de düzenlenmiştir.

Yetkili Mahkeme

Yetki bakımından HMK m. 6 ve m. 12 hükümleri uygulanır.

Sonuç: Mal rejimi tasfiyesi, maddî hukuk normları ile usul hükümlerinin iç içe geçtiği, hem hesaplama tekniği hem de delil değerlendirmesi açısından yüksek düzeyde uzmanlık gerektiren bir davadır. Dolayısıyla, uygulamada doğru strateji, sağlıklı malvarlığı envanteri ve hukuka uygun delil sunumu, davanın sonucunu doğrudan etkiler. Bu nedenle bu tür spesifik durumlarda hak kayıplarınızı tamamen önlemek veyahut en aza indirebilmek amacıyla alanında uzman avukat ile çalışmanızı tavsiye ederiz. Ayrıca Batman Avukat Muhammed ERDOĞANOĞLU Hukuk Bürosu olarak mal rejimi tasfiyesi, mal paylaşım davalarında sizlere profesyonel hukuk hizmeti vermekteyiz.