
YAŞ DÜZELTME DAVALARI: HUKUKİ DAYANAK, USUL VE UYGULAMA
- Muhammed Erdoğanoğlu

- 11 Tem
- 2 dakikada okunur
GİRİŞ
Kişinin nüfus kayıtlarında yer alan doğum tarihi, hukuki ve sosyal yaşamda önemli sonuçlar doğuran bir unsurdur. Ancak çeşitli nedenlerle gerçek doğum tarihi ile nüfus kayıtlarında yer alan tarih arasında farklılıklar oluşabilir. Bu farklılığın giderilmesi için başvurulan hukuki yollardan biri "yaş düzeltme davası"dır. Bu makalede, yaş düzeltme davalarının hukuki dayanağı, izlenmesi gereken usul ve uygulamadaki yeri ele alınacaktır.
I. YAŞ DÜZELTME DAVASININ TANIMI
Yaş düzeltme davası, kişinin nüfus kayıtlarında yer alan doğum tarihinin gerçek doğum tarihiyle uyumlu hale getirilmesi amacıyla açılan bir nüfus davasıdır. Bu davalar, Medeni Kanun, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde düzenlenmiştir.
II. HUKUKİ DAYANAK
Yaş düzeltme davalarının temel dayanağı şu mevzuatlardır:
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu: Kişilik haklarının korunması ve kişisel durumların belirlenmesi bağlamında.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu: Nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması usulünü düzenler.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK): Dava usulüne ilişkin hükümleri içerir.
Özellikle 5490 sayılı Kanun’un 35. maddesi, mahkeme kararı olmaksızın nüfus kayıtlarının değiştirilemeyeceğini öngörür. Bu bağlamda yaş düzeltme talepleri ancak mahkemeye başvurularak sonuçlandırılabilir.
III. DAVANIN TARAFLARI VE GÖREVLİ MAHKEME
Davacı: Yaş kaydının yanlış olduğunu iddia eden kişi (veya velayet altındaki çocuk adına veli).
IV. DAVANIN ŞARTLARI VE İSPAT YÜKÜ
Yaş düzeltme davası açılabilmesi için bazı şartların mevcut olması gerekir:
Davacının gerçek doğum tarihinin mevcut kayıtla farklı olması,
Bu durumun inandırıcı ve somut delillerle ispatlanması,
Genellikle fiziksel görünüm (kemik yaşı), tanık beyanları ve doğum belgeleri ile desteklenmesi.
İspat yükü davacıdadır. Özellikle uzun yıllar sonra yapılan başvurularda mahkemeler çok daha titiz davranmaktadır.
V. UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Doğumun hastanede değil de evde yapılmış olması nedeniyle resmi kayıt bulunmaması,
Gerçek yaşın küçük gösterilmesi yoluyla askerlikten veya cezai sorumluluktan kaçınma girişimleri,
Tanık beyanlarının subjektif olması ve yeterli görülmemesi.
Bu nedenlerle mahkemeler, yaş düzeltme taleplerini istisnai olarak kabul etmekte, genellikle adli tıp raporu (kemik yaşı tespiti) talep etmektedir.
VI. YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA DEĞERLENDİRME
Yargıtay içtihatlarına göre:
Yaş düzeltme davası açan kişinin bu talebinin ciddi, sürekli ve kamu düzenini etkilemeyecek nitelikte olması gerekir.
Yaş büyütme talepleri, özellikle eğitim ve askerlik amacı güdülüyorsa, çok daha sıkı değerlendirilir.
18 yaşını doldurduktan sonra yapılan başvurular daha zor kabul görmektedir.
SONUÇ
Yaş düzeltme davaları, bireyin gerçek kimliğine ulaşmasında önemli bir araçtır. Ancak kamu düzeni ve hukuki güvenlik açısından da dikkatle ele alınmalıdır. Uygulamada davaların kabulü, ancak ciddi ve somut delillerin sunulması halinde mümkün olmaktadır. Bu nedenle yaş düzeltme davaları, hem bireysel haklar hem de kamu yararı dengesi gözetilerek yürütülmelidir. Bu tür davalarda Batman Avukat Muhammed Erdoğanoğlu Hukuk Bürosu olarak sizlere en etkin şekilde hizmet verebilmekteyiz. Bunun için bizler ile irtibat numaralarımızdan ulaşabilirsiniz.





Yorumlar